{ "title": "Behçet Hastalığı Ağız Yaraları", "image": "https://www.agizyaralari.gen.tr/images/Behcet-Hastaligi-Agiz-Yaralari-14.jpg", "date": "21.01.2024 06:46:59", "author": "Emel yildiz", "article": [ { "article": "
Behçet Hastalığı Ağız Yaraları, kronik bir seyir özelliği gösteren Behçet hastalığı, İlk olarak Dr. Hulusi Behçet tarafından tanımlandığı için bu isimle anılmaktadır. Oral aft yani ağız yarası, genital ülser, çeşitli lezyonlar, artiküler, pulmoner, vasküler rahatsızlıkların nörolojik semptom ve bulguların bir arada görüldüğü birden fazla oranı hasta edebilen bir rahatsızlıktır. Behçet hastalığı daha çok Türkiye, Yunanistan, İsrail, Akdeniz ülkeleri ve Japonya, Kore, Çin gibi Uzakdoğu ülkelerinde daha sık görülmektedir. Behçet hastalığı ağız yaraları sebebi olan pek çok faktör bulunmaktadır. Bunlardan bazıları kişideki genetik yatkınlık, mikrobik etkenler, immün disregülasyonu, inflamatuvar nedenler, stres ve çevresel faktörlerin etkisi nedeni ile oluşabilmektedir.

Behçet hastalığı ağız yaraları açısından nasıl değerlendirilmektedir?

Deri ve mukoza rahatsızlıklarından biri olan ağız yaraları Behçet hastalığının en karakterize belirtilerinden birini oluşturmaktadır. Tabi ki her ağız yarası Behçet hastalığının işaretidir şeklinde bir görüş bildirmek kesinlikle doğru değildir. Klinik bulgulara bakıldığı zaman oral aft olarak bilinen ağız yaraları %92 oranında Behçet hastalığı ile karakterizedir.

Behçet hastalığı ağız yaraları hastalığın genel semptomlarından bir tanesi olup aşağı yukarı %97 oranındaki hasta grubunda bulunmaktadır. Oldukça ağrılı ve tekrarlama oranı yüksek olan Behçet hastalığı ağız yaraları yani oral aft, bir ya da birden çok daha fazla sayıda görülebilmektedir. Ağız yaraları bir veya birkaç içerisinde iyileşme gösterebileceği gibi, tekrarlama özelliği göstermektedir. Behçet hastalığı ağız yaraları hastalığın tek belirtisi olarak bile gösterilebilmektedir. Bir yıllık süre baz alındığında üç ya da daha fazla tekrarlama eğilimi gösteren ağız yaraları Behçet hastalığı yönünden değerlendirilir.

Yaralar genellikle dudak ve yanak mukozasına, dilin ventral yüzeyine, yumuşak damağa daha sık yerleşme özelliği gösterir iken sert damak ve diş etlerine daha az tutunma özelliğine sahiptir. Ağrı beslenme güçlüğü oluşturabilecek kadar şiddetli olabilmektedir.

Behçet hastalığı ağız yaraları, oval yuvarlak, ödemli kenarlar içeren, lezyonlar olarak görülmeye başlar ve 2 günlük süre içerisinde sarı ve gri fibrönöz tabanlı 1-3 cm çaplarında tek ya da daha çok derin ülserlere dönüşme özelliği göstermektedir.

Behçet hastalığı ağız yaraları hiçbir tedavi uygulanmadığından kendiliğinden spontan şekilde 1-2 hafta gibi bir süreçte iyileşme özelliği göstermektedir. Ama sık tekrar eğilimi oldukça fazladır.

" } ] }